zaten türkiye' de olan cins sokak köpeği sorununun artışı ve köpekçilik camiasının skimsonik bir şekilde ilerlemesinin yegane sebebi budur. kayak takımı almak için evden çıkıp köpek ile gelen veya çocuğuna karne hediyesi olarak köpek alan insanlar var. ha ben uzun yıllar bunun mücadelesini verdim, özellikle bull-type (pitbull, bull terrier, staffordshire terrier vs) ırkların yanlış sahiplendirilmelerinin, sahiplerinin köpekleri adece dövüş amaçlı kullanmamalarının önüne geçmek istedim, o dediğiniz leerburg cd lerinin yaratıcısı ed frawley' den tutun, armin winkler' e kadar türlü insanlarla iletişimim oldu, bir köpek için evimden 400-500 km öteye gittim, ancak yıldım, yıldırıldım, en sonunda eyt eytere bea dedim siktir oldum gittim. artık kendi köpeğim ve sokağımda olanlar için varım. bu sorduğunuz sorunun cevabını buldum ben; insan egosunun önüne geçilmiyor. insan her zaman bir köpeğe hakim olacağına inanıyor ve olay hüsrana doğru yaklaştığı zaman köpekten kurtulma yollarını arıyor. insan bir köpeğin karşısında aciz olma hesabını asla yapmıyor ve daha sonra o köpeğe barınak yolu görünüyor.
köpek için yazılmış kaç kitap var bu ülkede, köpek psikolojisi hakkında kim ne biliyor? tamer dodurga var, onun da yazdıkları yıllar önce çürütüldü, veterinerlerin yetersiz, eğitmenlerin yetersiz, kaliteli köpek üreten çiftliklerin sayısı bir elin parmağını geçmez, köpek sahiplerinin temel argümanları ' bizim köyde bir köpekler var' üzerine kurulu. o yüzden nikaragua veya honduras FCI üyesi iken biz değiliz. araştırma olayı da malesef köpek sahiplerinde yok. köpek sahipleri genelde araştırmaya kapalılar.
merak ediyorum bu sözlükte bile o kadar köpek sahibi var, kaçı köpeğinin kalça ve ön kol filmlerini çektirdi, kimi yılda bir sefer kan sayımı yaptırıyor, kaçı köpeğinin gözlerini kontrol ediyor, kaçı köpeğinin dişlerini düzenli fırçalıyor. yetersiz köpek sahipliği yapmaktansa yapmamanız en iyisi emin olun. siz yanlış değilsiniz, çoğunluk yanlış. 6 yaşında alman çoban köpeğim var, kalça çıkığı oranı eşleşmeye müsait, 60 metrekarelik alanda sakladığınız topu açık havada bulur, 300-400 adımınızı gittiğiniz rotadan takip eder, sevk kayışsız istediğiniz tempoda omuz hizanızı geçmeden yürür, evde bir kediyle beraber yaşıyor, mükemmel bir karaktere ve çalışma isteğine sahiptir, ama omuz boyu 5 cm kısa ve tüy renkleri sırt bölgesinde koyu diye ben bu köpeği eşleştirmiyorum ve yavrusu olmayacak bu köpeğin. çünkü bunu yaparsam yıllardır savunduğum şeyleri elimin tersiyle itmiş olurum, ırk köpek besliyorsanız ırkın karakteristiğini sürdürmeniz esastır, köpeği kuluçka makinası gibi kullanmak değil. ben bu köpekten şimdiye kadar yaklaşık 50 yavru alırdım ve tanesini 700-800 tl arası elimi öpene satardım, ama yapmıyorum yapamıyorum. tekrar ve tekrar söylüyorum; sizin yaptığınız doğru, bu işin ilmini yapan, duygusal değil bir kinolog gibi sokulan herkes sizi haklı bulur, şu yazınızı bir ırk federasyonu sitesinde yazsanız alkış alırsınız. cidden tebrik ederim.
ben köpek almaya ne zaman karar verdim? annem ve babam benim kadar bilgi sahibi olduğu zaman. çünkü ben bu köpekle günün belli saatleri birlikte oluyorum, annem babam bütün gün. köpek günde 3 sefer sistemli şekilde dışarıya çıkıyor, bunların birisinde at-getir, bir tanesinde eğitim tekrarı yapıyor. bunları babam yaptırıyor. akşam ise ben veya annem çıkartıp sağı solu eşmesine veya oyuncaklarıyla oynamasına izin veriyoruz, stres atıyor hayvan. köpeğin çalışması gerekiyor hellguard, çalışan köpek mutlu olur, köpeğini çalıştırabilecek isen okey, al köpeği. ama bunu yapamayacak isen yazık etme hayvana, hatta benden sana bir abi kıyağı, olaki köpek almaya karar verirsin, o zaman bana ulaş. iyi bir sahibe iyi bir köpek yakışır, elimin uzandığı yere kadar ( ki baya uzun oluyor bu emin ol ;) ) sana destek olurum.
gerçekten bu kafada isen tekrar tekrar helal olsun, sen bu işi çözmüşsün.
0